Çekme, Burdur’un düğünlerinden cenazelerine, sünnetlerden misafir sofralarına kadar birçok sosyal etkinliğin baş köşesine kurulmuş bir yemektir. Adını ise sofraya oturan herkesin kendi önündeki kemikli eti çatalla “çeke çeke” ayırmasından alır. Sadece bir yemek değil; paylaşmanın, kalabalık sofralarda birlik olmanın, hatıralarla yoğrulmuş bir ritüelin adıdır. Eskiden bu yemek, büyük kazanlarda odun ateşinde pişirilir, üzeri sacla örtülerek çift yönlü kızartılırdı. Etin altı kazan aleviyle, üstü ise sac üzerindeki közlerle nar gibi kızarırdı.
Çekme yemeğinin geleneksel sunumu da en az yapımı kadar gösterişlidir: Bakır kayık tabaklara döşenen pirinç pilavının üzerine, kemikli ve kızartılmış et parçaları sıralanır, üzerine ise maydanoz ve karabiber serpilirdi. Günümüzde bakır kapların yerini cam veya porselen tabaklar almış olsa da, yemeğin özündeki o toplumsal birlik hissi hâlâ sürmektedir. Artık evlerde daha pratik yöntemlerle pişirilse de, çekme yemeği, Burdur’un mutfak kültüründe görkemli sofraların sessiz hatırlatıcısı olarak yaşamaya devam ediyor.
Hazırlama Özeti:
-
Kemikli davar eti (genellikle kaburgalı) 4–6 parçaya ayrılır.
-
Et, odun ateşi yanan kazanlarda pişirilir, üzeri sacla örtülerek çift yönlü kızartılır.
-
Etler pirinç pilavı üzerine yerleştirilir.
-
Üzerine kıyılmış maydanoz ve karabiber serpilir.
-
Günümüzde, etler haşlandıktan sonra salçalı yağ ile fırında veya elektrikli ızgarada kızartılarak hazırlanır.